26 Eylül 2009 Cumartesi

Namazın hakikati ve ruhu - imamı gazali

Namazın hareketlerinden her bir bilginin ve zikirlerinden her zikrin kendine mahsus bir ruhu ve hakikati vardır.Eğer ruh asıl olmazsa ,ölü insan gibi olur.yani ruhsuz beden gibi olur.Eğer asıl olursa,edepleri ve lazım gelen şeyleri tamam olmazsa,gözü oyulmuş,kulağı ve burnu kesilmiş adam gibi olur.Eğer hareketlerine riayet edilir,ruh ve hakikati onunla olmazsa,gözü olup görmeyen,kulağı olup duymayan insana benzer.

Namazın ruhunun aslı huşu ve kalbin bütün namazda hazır olmasıdır.çünkü namazdan maksat kalbi Allahü Teala ile bulundurmak ,heybet ve tazim yoluyla Allahü Teala’yı yeniden zikretmektir.Hususan Allahü Teala’’Beni hatırlamak için namaz kıl.’’buyuruyor.Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki:’’Bir çok insanlar vardır.Namazdan nasibleri sıkıntı ve eziyetten başka bir şey değildir.’’ Bu da vücudu namazda olup,kalbi gafil olanların namazıdır.Yine buyurdu ki:’’Çok namaz kılanlar vardır ki,namazlarından onda bir veya altıda birden fazlası yazılmaz.Herkesin namazından yazılan,kalbi hazır olduğu kısımlardır’’.Yine buyurdu ki:’’Bir kimseden ayrılır gibi namaz kıl.’’Yani kendine ve isteklerine veda et,onlardan ayrıl.Hatta Allahü Teala’dan gayrı her şeyden uzaklaş,bütün varlığını namaza ver.Bunun içindir ki,Hz. Aişe(r.anha)buyuruyor:’’Resüllah (s.a.v.) bizimle konuşuyordu.Biz de onunla konuşuyorduk.Namaz vakti gelince ,bizi tanımadığını söyledi.Bu ,Allahü Teala’nın azameti,büyüklüğü ile olan meşguliyet ve Allahü Teala’ya tutkunluğu sebebi ile idi.!’’

Peygamber Efendimiz s.a.v. buyurdu ki:’’Kalbin hazır olmadı namaza Allahü Teala bakmaz.’’İbrahim-aleyhisselam-namaz kıldığı zaman kalbinin darabını iki mil uzaktan duyuluyordu.Hz. Ali (r.a.) namaz için kalktlığı zaman vücudunu bir titreme alır,yüzünün rengi değişir ve ‘’yedi kat göklere ve yere arz edilen ve onların taşıyamadıkları emanetin zamanı geldi’’derdi.Süfyan-ı Sevri der ki:’’Namazı huşu ile kılmayanın,namazı doğru olmaz.’’

O halde buradan anlaşıldı ki,namazın ruhundan maksat,kalbin daima hazır olmasıdır.Tekbir alırken hazır olmaktan başka kalbi hazır olmayanın namazın ruhundan nasibi bir nefesten fazla değildir.Nefes almaktan başka hayat eseri olmayan kimseye benzer.

NAMAZDAKİ AMELLERİN HAKİKATİ

Sana ilk ulaşan ezandır.Ezanı dinlerken kalbini ona ver.Bir şeyle meşgul isen bırak.Çünkü selef (geçmiş büyükler) böyle yapardı.Ezanı duyduğu zaman,demircilik yapanın çekici havada ise,örse vurmaz,indirirdi.Ayakkabıcı iğneyi sokmuş ise,çıkarmazdı,öyle bırakırdı.Yerinden fırlar kalkardı.Çünkü bu sesten ,kıyamet günündeki sesi işitmesinden başka bir şey anlamazdı.Eğer bu sesi,yani ezan sesini duyduğun zaman kalbinde bir sevinç ve istek dolmuş görüyorsan,kıyamet günündeki sesi duyduğun zamanda öyle olacağını anla!..

Hiç yorum yok:

Powered By Blogger