15 Eylül 2007 Cumartesi

NAMAZDA HUŞU 29

Namaz kildikca Allahtan uzaklasiyor muyuz?

imandan sonra islamiyetin en büyük rüknü, kafirlerle müminleri - iman ile küfrü ayiran, bina-i islamin direkleri mesabesinde, en azili düsmanlarin yaptiklari düsmanliklara bile dua ederek karsilik veren merhamet Peygamberinin bir savasta, müsrikler yüzünden geçmesi nedeni ile beddua ettiği tek husus olan, Cenab-i Allahın yerlere göklere takdim ettiği zaman titreyerek korkarak bu ağir yükü almaktan kaçindiklari namazin faziletini zikretmeye hangi beser güç yetirebilir? Bir takim varsayimlarla yola çikalim. Mesela hakkiyla kilamasak da kilmaya gayret ettiğimizi varsayalim. içindeki ve disindaki sartlari en güzel sekilde yerine getirdiğimizi mesela tahareti güzelce yaparak, en güzel elbiselerimizi giyerek, en faziletli vakitte ve hatta Kabede kildiğimizi da varsayalim. Peygamberimizin, en büyük hirsizlik olarak nitelendirdiği rüku ve secdelerden çalmadan hakkiyla tadili erkanina riayet ettiğimizi de varsayalim. Fakat bunlar ekmel olduğu halde husuya riayet edilmediği takdirde kilinan namazin hiçbir kadr-ü kiymetinin olmayacağini ayet ve hadisi seriflerden açik bir sekilde anlamaktayiz.Onun için namazin olmazsa olmaz bir parçasi olan husuyu çok iyi kavramali ve yasamaliyiz. Husu sadece namaza mahsus bir hal olmamakla beraber ayet ve hadislerde namazla zikredildiği için namazla bütünlesen bir kavram olarak zihinlerde kalmistir. Asil husu nerede olursan ol, Hz Allahin sana muttali olduğunu, seni her an gözetlediğini zihninden çikarmayarak alçakgönüllülük ve tevazu içerisinde bulunmaktir.Namazda husu hakkinda ulemaca bir takim izahatlar yapilsa da en doğru olani: husunun aslinin kalpte tezahürünün (alametinin) ise bedende olarak ikisini de kapsamasidir.Kalb cihetinden husu Huzurullahta olduğunu bir an bile aklindan çikarmadan, zihnini masiva ile mesgul etmeden, azamet ve celal-i Rabbani karsisinda kendi küçüklüğünü göstererek ve bu duygudan baska bir duyguya iltifat etmeden kalbin son derece bir saygi hissi içinde bulunmasidir.Beden(zahir) cihetinden husu ise Yukaridaki duygunun bir tezahürü olarak bedende sükünetin hasil olmasi, sağa sola iltifat etmemek, gözlerin secde yerine bakmasi hatta yanindaki kimsenin kim olduğunun bile farkina varamamaktir. Kuran-i Kerimde namazla ilgili ayeti kerimeler bazen ibare bazen ise isaret manalariyla ama illaki hep husu ile ifade edilmistir. Taha suresinin 14. ayeti kerimesinde Musa a.s.a hazreti Allah Beni zikretmek için namaz kil buyurmaktadir. 'Nimetüllah Nahcivâni hazretleri Hz. Cenab-i Hakkin Musa Aleyhisselama bu emrini söyle izah etmistir: Namazla bana sükür ve zikir edebilmek için, bütün azalarinla bana teveccüh ederek namaz kilmaya devam et. diyerek kalp ve azalarin namazdaki önemine dikkat çekmektedir. Muminun suresinin ilk ayet-i kerimelerinde Müminler kurtuldular. Onlar ki namazlarinda husu sahibidirlerbuyuran Allahimiz ancak husu sahibi müminlerin kurtulacağini ifade etmistir.Müfessirler bu ayeti kerimeyi tefsir ederken baska bir hususa daha dikkat çekmektedirler.Çünkü namaz ile ilgili ayeti kerimeler hep zekatla beraber zikredilirken bu ayette namaz ile zekat ayetleri arasina onlar ki lağvden yüz çevirirler mealindeki ayeti kerimenin gelmesini Lağivden kaçinmak namazi tamamlayan bir husustur. Binaen aleyh müminler, namaz disinda faydasiz isler, mâlayâni ve bos laftan kaçinmalidir ki namazlarini husu ile kilabilsinler. seklinde izah ederek husunun namaz disindaki hal ve hareketlere göre sekilleneceğini ifade etmislerdir. Husunun ehemmiyetini en güzel sekilde ifade eden ayetlerden sadece bir kaçi olan bu ayetlerden de anlasilacaGi gibi namazin diğer erkani en güzel sekilde yerine getirilse bile hususuz bir namazin değeri yoktur. Peygamber efendimiz (S.A.V.) Ümmetimden iki kisi düsünün. Her ikisi de namaza dururlar. Rüku ve secdeleri aynidir. Fakat ikisinin namazi arasinda dağlar kadar derece farki vardir. buyurarak sadece kalpteki değisikliğin namazin akibetini belirleyeceğini ifade ederken baska bir hadisi serifte ise Nice nice namaz kilanlar var ki onlarin namazdan nasibi, yorgunluk ve zahmetten baska bir sey değildir. diyerek hususuz bir namazin spor yapmaktan baska bir anlam teskil etmediğini belirtmektedir. Ümmetinden ilk kaldirilacak seyin husu olacağini neredeyse husu sahibi insana rastlanamaz olacağini belirten Peygamber efendimiz (S.A.V.), ankebut suresi 45. ayeti kerimesinde buyrulanMuhakkak ki namaz kötülüklerden ve hayasizliklardan korur ayeti kerimesi de göz önünde bulundurulduğunda Sahibini fenaliktan alikoymayan namaz Allahtan uzak olmaktan baska bir seyi artirmaz. Buyurarak hususuz bir namazin insani Allahtan uzaklastirmaktan baska hiçbir kiymeti harbiyesinin olmayacağini ifade etmektedir.Buradan da anlasilmaktadir ki insanin Hz Allaha en yakin an olduğu, kul ile Allah arasinda bir bulusma olan namaz usulüne uygun kilinmadiği zaman kisiyi maksadinin tam tersine Allahtan uzaklastirmaktan baska bir vazife yapmamaktadir.iste böyle bir i musalli, namaz kildikça Allahtan uzaklasmaktadir... Husunun ehemmiyetine dair ayet ve hadis gülistanindan bir demek takdim ettikten sonra husunun husulü için bir takim icap edilmesi gerekli hususlara değinecek olursak sah-i Naksibendi k.s. namazda husu elde etmek için su dört sartin yerine getirilmesi gerektiğini söyler: 1 - Helal lokma 2 - Allah'in huzuruna çikacaği suuruyla abdesti dikkatlice almak.3 - iftitah tekbiri getirirken Allah'in huzurunda olduğunu hissetmek.(Ashaptan öyleleri vardi ki uzun ve sallanmadan kilarlar ve onlari direk zanneden kuslar omuzlarina konardi.)4 - Namaz disinda da namazdaymis gibi hareket etmeye çalismak.(zekat ile namaz arasi ayrilan ayette de izah edildiği gibi.) Seleften biri der ki su 4 sey namazi zedeler. 1-Secde yerinden baska tarafa bakmak. 2-Yüzü sivazlamak.3-Secde yerindeki kum ve çakillari temizlemek.4-Önünden geçilmesi muhtemel olan bir yere namaza durmak. Bu hususlardan baska husuya mani seyleri def etmek için gözün yumulmasi, görüs mesafesini azaltmak için duvara yakin yerde durulmasi, dikkat çekecek nakisli elbiseler, seccadeler levhalar ya da manzaralardan da uzak, yalin bir halde namaza baslamak gibi zahiri hazirliklarin yani sira namaza baslamadan önce mutlaka birkaç saniye Huzurullahta olduğunu tasavvur etmek ve Davut a.s. mihrabinda yazili olan su sözleri kalbimize naksü bend etmek gerekmektedir. .Ey musalli sen kimsin, kime aitsin(kimin kulusun), kimin huzurunda duruyorsun? Kime dua ediyorsun? Senin kelamini kim isitiyor? Sana kim nazar ediyor? Tekbir alirken de elleri arkaya doğru iterken dünyayi da eliyle arkaya ittiğini ve artik Allah ile bas basa olduğunu hatirindan geçirerek bu hali namaz sonuna kadar devam ettirmek icap etmektedir.Eğer bu duyguyu muhafaza edemeyerek sağa sola iltifat ettiği zaman , Hz. Allahin Kime iltifat ediyorsun? Benden hayirlisina mi? Bana dön ey adem oğlu! Çünkü ben iltifat ettiğin seyden daha hayirliyim dediğini de unutmamak gerekir.Zira Namaza sarhos olduğunuz halde yaklasmayin ayeti kerimesinde namaza yaklasmamanin sarhos kimseler için geçerli olduğunu belirten müfessirler tamamen dünya düsünce ve vesvesesi ile namazini kilan kimse de ayni hükme koyarak onlarinda kalplerini hazirlayana kadar namaza yaklasmamalari gerektiğini ifade etmislerdir. Kalpteki huzurun temininin yaninda dilinde okuduğu sure ya da duanin manasini düsünerek okumasi da önemli bir hal arz etmektedir. Bunun için en azindan fatiha suresi ve namaz surelerinin manasinin kirik bir sekilde ezberlenmesi icap etmektedir. Mesela fatiha suresinde ihdinessiradalmüstegim (doğru yola bizi hidayet eyle Allahim) ayetinde bunun bir yalvaris ve dua olduğunu kasdetmezse neyi istemis olabilir? .imami Gazali Hazretleri bunu örneklendirirken bu kisileri Bir kimse falancaya gidip tesekkür edecek onu övecek ve ondan bir seyler isteyeceğine yemin etse daha sonra bu isteğini rüyada gerçeklestirse ya da karanlikta öteki adamin orada olduğunu bilmeyerek söylese hatta gündüz aydinliğinda öteki adamin huzurunda dahi olsa karsisinda olduğunun farkinda olmadan söylediği zaman yeminini yerine getirmis olmaz buyurmaktadir. Gazali Hazretleri yine ayni sekilde kisi, Allahi tazimin bir ifadesi olan rüku ve secde de Hazreti Allahi aklina getirmede gaflet gösterdiği zaman bu secde ve rüku makbul olsa idi o zaman put olduğunu bilmeden secde eden kimsenin puta tazim etmis sayilmasi veya duvar ardinda secde edenin duvara tazim etmis olmasi caiz olacakti.Bunlar tazim sayilmayacağina göre gafletle yapilan bir secdeninde Allaha karsi tazim sayilmayacağini ifade ediyor.Bu hususlardan yola çikarak hiç olmazsa bir musallinin Ebul Faruk hazretlerinin su mühim sözüne çok dikkat etmesi gerekmektedir. Namaz kilan kisi iki yerde çok uyanik olmalidir.iyyake nabüdü (ancak sana ibadet ederiz), ve iyyakenestain (ve ancak senden yardim dileriz) ayetlerinde Hazreti Allaha iltica ettiGini düsünmelidir.Zira riayet edildiGi zaman Hazreti Allah ile kul arasindaki 70 bin perdenin kalkar, ikinci olarak esselamü aleyke eyyühennebiyyü (selam senin üzerine olsun ey Nebi) derken de Peygamber efendimiz (S.A.V)e selam verdiGini düsünmelidir.Zira burada da kul ile Allah arasinda 7 bin perde kalkar. ifade edilmeye çalistiGimiz bu hususlari en güzel sekilde cem eden Hatem-i Esam hazretlerinin namazini örnek almaya çalisarak namaz kilarsak husuya daha çok dikkat ederiz. Vakit yaklasinca güzelce abdestimi alir, namaz kilacaGim yere gider, orada oturur, aklimi basima alir,sonra namaz için ayaGa kalkarim.Kabeyi iki kasim arasina, Sirati ayaklarimin altina, cenneti saGima, cehennemi soluma alir, Azraili tepemde kabul eder ve bu namazi (ömrümün sonu olduGu için) son namazim diye kabul eder, korku ve huzur ile Rabbül Aleminde durur,tahkik ile tekbir alir, aGir aGir ve manasini düsünerek Kuran okurum tevazu ile eder ve husu ile secdeye kapanirim.Namazimi ihlas ile kilarim.Ondan sonra da yine kabul olup olmadiGi korkusunu saklarim. Tüm bu hususlara riayet edildiGi zaman imam-i Rabbani Hazretlerinin ifade ettiGi gibi kisi adeta bu dünya hayatindan çikarak diGer bir hayata geçer. süphesiz o vakitte ahirete mahsus devletten çok büyük nasiplere nail olur.iste böyle bir namaz kisiyi kötülüklerden alikoyarak Hazreti Allaha yaklastirdikça yaklastirir ve Hadisi serifte de müjdelendiGi gibi melekler semaya yükselirler de, namaz musalliyeBeni muhafaza ettiGin gibi Hz Allahta seni muhafaza etsin diye dua ederler.EGer o mümin namazini güzel kilmazsa o namaz zulmani olur ve melekler kerih görerek onu semaya yükseltmezler.Ve bu namaz musalli aleyhine beddua ederek Beni zayi ettiGin gibi Hz Allahta seni zayi etsin derler ve kiyamet gününde kildiGi namaz paçavra seklinde musallinin yüzüne çarpilir. O halde akilli bir mümin kurtulusunda kilit rol oynayan, kiyamet günü ilk hesaba çekileceGi ve diGer hesaplarinda kendisine baGli olduGu namazi elinden geldiGi kadar güzel kilmaya gayret etmelidir.Mecelledeki bir kaide olan Tamami eda edilemeyen sey külliyen terk edilmez. kaidesince de husuya tam riayet edemedik diye namazi tamamen birakmamali ama hususuz da kilmamaya çalismalidir.Yoksa vay haline… Miftahulkuluub

Hiç yorum yok:

Powered By Blogger