15 Eylül 2007 Cumartesi

NAMAZIMI BİLE BİLE TERKEDİYORUM

SORU: “Kendime çok kızıyorum bile bile namazımı terkediyorum ya Rabbim affetsin:(((“

CEVAP:

“Değerli kardeşim düştün elimize :-)

Ne demek namazımı bile bile geçiriyorum...Allah müezzinler aracılığı ile seni günde beş defa namaza, kurtuluşa çağırıyor sen de bu davete icabet etmiyorsun öyle mi? Doğrusu tam sopalıksın değerli kardeşim...Umarım bana kızmıyorsun.Şakayı bir yana bırakalım iman denilen o cevheri bünyende taşıyorsun anladığım kadarıyla...İmanın lezzetini bir imansız bilemez. Bir kere bir Allah’a dayanmanın, güvenmenin nimet olduğunu bilerek haline şükret...

Namaza ehemmiyet ver değerli kardeşim.Namaz iki elin kanda da olsa geçmesin. Annen baban aynı anda vefat etse ve o sırada bir namazın vakti girse, senin aklının bir köşesi hep namazla meşgul olsun ve kesinlikle öyle bir durumda bile namazını geçirme...

Namazı eksiksiz ve dosdoğru kılmak insana müthiş bir huzur verir. Aynı zamanda insanın vaktini çok iyi tayin etme imkanı sağlar...Namazsız insan huzurlu olamaz, hayatında delikler, boşluklar vardır o insanın. O insan sabah namazından sonra aydınlanan o güzelim havadan bihaber yaşar...Sabah namazında camiye giden bir insan, o saatte yatana nispetle çok imtiyazlıdır mesela. Bambaşkadır onun duyduğu lezzet.

Değerli kardeşim biz namazı külfet zannediyoruz. Namazını tam teşekkül kılan birçok insan bile namazı bir meşguliyet sebebi olarak görüyor...Beyazidi Bistami Hazretleri bir sabah namazı kaçırır. Uyandığında havanın aydınlandığını farkedince dünya başına çöker sanki...Namazı geçirir ama ciğeri yanar acısından...Kalkar ve gün boyu o kadar ağlar ve hıçkırır, o kadar tövbe ve istiğfar eder ki namazı kılmasından öte bir sevap kazanır. Bu sebeple Şeytan ertesi gün onu bizzat kendisi namaza kaldırır…

Namaz bizim her şeyimiz kardeşim. Onsuz hayat ne kadar sıkıcı olurdu hiç düşündün mü? O olmasaydı bizim aklımıza gafletten uyanıp da Allah'ı hatırlamak, O’na derdimizi anlatmak, onunla muhabbet etmek gelebilir miydi?

Biz ne demeliyiz biliyor musun? Sabah namazında kalkıp ne demeliyiz:

”Allah'ım eğer Sen bana bu saatte namazı farz kılmasaydın benim gözüme zaten uyku girmez, ben yine Sana gelirdim”

Bak bu devir, imani açıdan korkunç biliyorsun. Gençliğin akın akın cehenneme yuvarlandığı bir devirde yaşıyoruz. Böyle bir zamanda bir genç sırf Allah rızası için namaza 'namaz' değil de 'namazım! ' dese ve onu hayatının merkezine alsa, onu her şeyden öncelikli görse, gece soğuk suya, soğuk havaya rağmen kalksa Rabbinin hoşnutluğunu kazanmayı hedefleyerek namazını kılsa inan arş ayağa kalkar, melekler alkış tutar gıpta ederler o genci...Biz bu hadiselere gözle şahit olamasak da kim bilir böyle ihlasla yerine getirilmiş ameller için ne cennetler vaad ediyor Yaratan…

Şimdi söyle kardeşim: İstemez misin ahiretin açısından rahat olmayı, Rabbimizin sevgisini kazanmayı, cennette hep beraber olmayı? Efendimiz(s.a.v) 'in dizinin dibinde oturmayı ve hasret gidermeyi Hz. Aişe'ye sarılmayı ve en güzeli Allah'ın cemalini görmeyi istemez misin?

İstemez misin ölüm anın senin düğünün bayramın olsun, iki melek sana gelip 'müjdeler olsun sana! Allah'ın sana selamı var' diye tüyler ürpertici o muhteşem ifadeleri kursunlar?

Sana 'Gençliğini nerede harcadın? ' sorusu sorulduğunda başın dik bir şekilde 'gençlerin akın akın Allah'a isyan ettiği bir zamanda ben Rabbimle sabahın köründe buluşmayı uykunun lezzetinden daha lezzetli buldum, dünyevi zevklere dalma imkanım varken 'Rabbimin hoşuna gitmez' deyip vazgeçtim' demek istemez misin?

E benim güzel kardeşim...Şimdi namaz külfet mi nimet mi sen söyle...

Sevgiler”

Hiç yorum yok:

Powered By Blogger