22 Eylül 2007 Cumartesi

ayağa kaldır namazı

Ayağa kaldır namazı. Tut ellerinden... Yüzüstü bırakıp unutma boşa geçirilmiş vakitlerin kuytusunda. Kalk ayağa, kıyam eyle ki dimdik ayakta olsun meleğin, yüzüne yumuşak bir tebessüm sinsin, dudaklarında sonsuz bir müjde gezinsin. Hesap günü elinden tutacak gül yüzlü, serin sözlü melektir sana namaz.

Bekletme namazı. Yüzünün hâresine dök bakışlarını. Loş unutkanlıkların duvar diplerinde çaresiz bırakıp mahzun eyleme. Uzak yollardan glen sevgilin bil de çık karşısına. Yolanu gözle. Sözünü özle. Gözlerine gözlerine kilitle. Can tenden gittikten sonra, ten toprak olduktan sonra, hesap gününün kırılgan bekleyişinde, kabrin karanlığında yoldaştır, yârendir, sevgilidir namaz sana.

Aç susuz bırakma namazı. Ağzına lokma ver nefesinden süzdüğün dualardan. Dudaklarına su değdir huşû ile eğildiğin secdelerin serinliğinden. Boş sözlerin serkeş çığlıklarına savurup ağlatma. Yalanların sarhoş uçurmlarına terk edip üzme. Kılıçtan keskin sınanmaların, kıldan ince hesapların kıvrımında yürüyeceğin sırat köprüsünde buraktır namaz sana.

Gönlünü yap namazın. Gözüne gir. Sevindir. Nazla. Gücenip de terk etme. Küsüp de kapısını kapatma. Sık sık ziyaretine git. Dizi dibine otur. Sonunda hiç kuşkusuz diyeceğin "Ah keşke..."lerin yangınında teselli sunacak nur yüzlü ihtiyardır namaz sana.

Yüzüne hüznün gölgesini düşürme namazın. Bırak konuşsun sana; dinle. Ara sıra sus; seni antalmasına izin ver. Bırak salsın kanatlarını göğsüne; dar vakitlerin kafesinden çıkar namazı. Huzurun mavisine terk et çırpınışlarını. Dünya gurbetinde bin kuş cıvıltısı, bin çocuk şakırtısıdır namaz sana....

(Senai Demirci'nin "Kıl Beni Ey Namaz" kitabından)

Hiç yorum yok:

Powered By Blogger