17 Eylül 2007 Pazartesi

AĞLAYALIM

Hakkını veremeden eda edilen namazlarımıza ağlayalım..

Hakkını veremeden eğilip kalkmalarımıza ve bunlara namaz deyişimize
ağlayalım..

Aşıkla mâşuk misali ALLAH(c.c.) ile kulun buluşma noktası olan
secdelerimizin ve seccadelerimizin hakkını veremeyişimize ağlayalım..

Günde en az beş defa sunulan af piyangosunu kaçırdığımıza ağlayalım..
Her bir namazda bütün günahlarımızdan arınma fırsatını kaçırdığımıza
ağlayalım..

Uykunun kollarında gaflet içinde geçen zamanımıza ağlayalım..

Gaflet ile geçirilen ve boşa giden günlerimize ağlayalım..

Her gün onca hadise karşısında ürpermeyen kalplerimize ağlayalım..

Dünyaları yutsa da doymayan nefislerimize bende oluşumuza ağlayalım

Dua edin icabet edeyim diyen Rahman ve Rahim olan Rabbimize karşı dua etmeyişimize ağlayalım..

İsteyin vereyim diyen Rabbimize karşı sanki hakkında vaadinden dönmesi söz konusuymuş gibi, Ona güvensizliği işmam eder tarzda Ondan kamil iman, tam ihlas ve takva istemeyişimize ağlayalım..


Hiç ölmeyecekmiş gibi, toprak altına girmeyecek ve hesap vermeyecekmiş gibi yaşayışımıza ağlayalım..

Kalbim temiz deyip her türlü fecaati işleyip kendimizi avutmamıza
ağlayalım..

Evladımızın bizden, bizim de onlardan kaçacağımız günün gelip çattığı zaman keşkelerin hiçbir faydası olmayacağını bu dünyada anlamadan göçüp gideceğimize ağlayalım..

Her gün gözümüzün önüne serip sergilenen onca ibretlik hadiseler karşısında
başımızı devekuşu gibi kuma sokup değişmeyen hakikat olan ölümü kendimizden
uzak görüşümüze ağlayalım..

Ölenle ölünmez canım deyip üç gün sonra şen-şakrak şarkılar türküler
söyleyip gafletle geçen ömrümüze ağlayalım..

Günahı günah bilmeden ve ona tevbe edemeden günahlarımızı yüklenip huzur-u İlahiye gitme tehlikesinden bîhaber yaşadığımıza ağlayalım..

Dağlar cesametindeki günahlarımızı gördüğümüzde ben bu günahları ne zaman işledim Ya Rab diyeceğimiz o günden bîhaber yaşadığımıza ağlayalım..

Kuran bize yeter deyip sünnete sırtımızı döndüğümüz güne ağlayalım..

Peygamberlerin bile Efendimiz ( sallALLAHu aleyhi vesellem )e ümmet olmayı isteyeceği o gün bu ümmet-i merhûmeden olamama tehlikesi karşısında halimize ağlayalım..

ALLAH(c.c.) dostlarını tenkit edip, Peygamber Efendimiz ( sallALLAHu aleyhi vesellem )i üzdüğümüz için ağlayalım..

Ateşin odunu yiyip bitirmesi gibi bütün hayır ve hasenâtımızı bitiren
hasedden ve gıybetten kurtulamayışımıza ağlayalım..

Azdıran zenginlik karşısında günümüzü gün edişimize ağlayalım..
Hayırlısı varken hakkımızda hayırsız olanı istemeye devam etme
saygısızlığını gösterdiğimiz için ağlayalım..

Veren de alan da belli iken feryâd ü figân edişimize ağlayalım..

Gülün de dikenin de bağın da bahçevanın da sahibi belliyken onlara sahipmiş
gibi davranma saygısızlığından dolayı ağlayalım..

Böylesine muhteşem bir saltanat sahibi karşında cüzî irademize bakıp da
ulûhiyet işmam eden hallere girmek küstahlında bulunduğuz için ağlayalım..

Cüzî bir ibadetle ebedi cenneti vaad eden Sultanımıza karşı hak iddia etmek kabalığında bulunmamıza ağlayalım..

Yokluktan varlığı çıkaran ve sonra da ebedi bir hayat vaad eden ve onu
verecek olan Rabbimize karşı günde birkaç saat ibadet ve hizmet etmekten kaçışımıza ağlayalım..

Altmış yıllık bir hayatta istikamet üzere yaşamaya mukabil 60 trilyon sene
bile yanında bir hiç kalan ebedi bir hayatı vaad eden ALLAH( c.c.)ın sözüne
itimat etmezmiş gibi yaşayışımıza ağlayalım..

Bir ayağımız çukura girmişken bile mal mülk peşinde koşmaktan utanmayışımıza ağlayalım..

ALLAH(c.c.) için verin dendiğinde nefsimiz adına verdiğimiz içinağlayalım..

ALLAH(c.c.) var deyip ve fakat sanki yokmuş gibi yaşayışımızaağlayalım..

Hiç akletmez misiniz, hiç düşünmez misiniz diye ferman eden Kurânın sesine ses vermeyişimize ağlayalım..


İyi günde unutup kötü günde hatırladığımız Rabbimize gösterdiğimiz
vefasızlığımıza ağlayalım..

İyi-kötü, dinli-dinsiz, said-şaki, müslüman, putperest, hristiyan, mecusi,
yahudi demeden, hiç ayırt etmeden her gün hepsine nimetlerini bol bol veren
Rabbimize karşı kulluğun ifadesi olan namaz, zekât, oruç, sadaka verme,
ALLAH( c.c.)ı zikretme, emr-i bi-l maruf gibi ibadetlerde gönülsüz
davranışımıza ağlayalım..

Üç kuruş sadaka ile cenneti satın almış gibi bir havaya girişimize ağlayalım..

Şeytanın bizi ALLAH(c.c.), Rahimdir affeder diye diye kandırıp kulluk
vazifelerimizi ihmal ettirme tuzağına düşürmesine ağlayalım..

Gelin hep beraber günahlarımıza ağlayalım..

Ağlayalım ağlanacak halimize güldüğümüze..

Kuruyan göz pınarlarımıza, yaşarmayan gözümüze ağlayalım..
Ve ağlayalım ağlayamadığımız için acınacak halimize..
Gelin hep beraber ağlayalım..

Ağlayamıyorsak bile hiç olmazsa GÜLMEKTEN UTANALIM....

Hiç yorum yok:

Powered By Blogger