15 Eylül 2007 Cumartesi

ÇANAKKALEDE NAMAZ

ÇANAKKALE'DE NAMAZ

İngiliz'in vakit vakit gemilerden, siperden...
Yine bolca gülle, bomba savurduğu bir gündü.
Hızlı hızlı geçiyordum, tehlikeli bir yerden
Birdenbire gözlerime büyük bir şey göründü.
Böyle büyük görünen şey, küçücük bir insandı,
Fakat bana çok dokundu, ayaklarım bağlandı.

Ateşlerin yaladığı bu düzlükten geçerken
Güllelerin cehennemlik yağmurundan kaçarken
Yolun biraz kenarında, tek başına bir nefer,
Pervasızca bombalardan, ateşlerden, her şeyden
Kendisine, süngüsünden bir mihrapçık kurmuştu,
Sonra onun karşısında namazına durmuştu.

* * *
Ne havada ıslık çalan ve düştüğü yerlere
Kızgın çelik dahmelerle ölüm saçan gülleler
Ne semada ifrit gibi, vızıldayan tayyare...
Ne dünyalık bir düşünce, ne bir korku, ne keder
Onun demir yüreğini oynatmaktan acizdi,
Sanki toplar, şarapneller tehlikesiz, sessizdi!
Potinleri yanındaydı. Onun büyük saygısı
Kunduralı ibadeti görmüyordu muvafık.
Böyle temiz bir yüreğin bütün işi, kaygısı,
Elbet Hakkın rızasına olmalıydı mutabık.
Kuru toprak üzerinde kundurasız kılınan
Bu namazın pek uygun bir kubbesiydi âsumân
Bir çam ona gölgesinden yapmış idi seccade
Sanki tekbir alıyordu, vakit vakit top sesi...
Gözlerinin, sade akı beyaz kalan yüzünde
Parlıyordu, o sarsılmaz imanın gölgesi

* * *
Bir Müslüman nasıl olur, bu levhadan anladım,
Hürmetlerle yavaş yavaş sokuldum beş on adım
Başındaki kabalağın gölgesine gömülen,
Süzük gözler dikilmişti o süngüden mihraba
Hakkın büyük divanında, eli bağlı dururken,
Artık o, can kaygısını almıyordu hesaba.
Allah, Allah, bu ne yüksek bir imandır ya Rabbi
Bir Müslüman, ne büyük bir kahramandır ya Rabbi!
Kahramandır, çünkü toplar etrafında patlarken
Zerre kadar titremedi, namazını bozmadı.
Dört yanında ateş saçan, türlü türlü afetten
Sanki onu koruyordu bir meleğin kanadı.
Onun böyle tevekkülü bana pek çok dokundu
Yüreğimi bir şey ezdi... İki gözüm sulandı.

* * *
Ey medeni İngilizler! Daha varsa getirin
İnsanları, küme küme öldürecek şeyleri...
Getirin de şu cenneti, Cehenneme çevirin.
Bak onlar korkutur mu, Bir Müslüman neferi?
Bunu hala anlamıyor ne Hamilton, ne Grey
Müslüman'ı korkutamaz Allah'ından başka şey.

* * *
Böyle dalgın, düşünerek geçerken ben yanından
Sağa sola selam verdi, namazını bitirdi.
Sonra biraz kımıldadı. Ellerini yaradan
Tanrı'sına dua için gökyüzüne çevirdi.
Şimdi artık, Allah'ına döküyordu derdini
Gözlerini kapamıştı, unutmuştu kendini
Tanrı'sına karşı, boynu bükük duran bu nefer
Korku bilmez bir yiğitti... Hürmetlerle eğildim...
Duasına, mutlak 'amin' diyorlardı melekler.
Kendimi pek fazla gördüm, usul usul çekildim!

* * *
Ben giderken kulağıma değdi onun sadâsı:
'Allahümme salli alâ seyyidinâ...' duası
Çekilmiştim; fakat hala geriye
Bakıyordum ne yapıyor o diye
Ben merakla, böyle durup bakarken
O, doğruldu silkinerek yerinden
Tanrı'sıyla hesabını bitirdi
Süngüsünü kılıfına geçirdi
Gidiyordu... Arkasından seslendim
Dönüp baktı, cevap verdi: 'Efendim! '
'Uğur ola, acelen ne hemşehrim
Biraz eğlen, gel cigara içelim.'
'Yok efendi, affedersin işim var,
Öyle çokluk eğlenemem vakit dar.'
'Adam sen de ne olurmuş, gel biraz,
Şuracıkta oturalım...'
'Olamaz, sonra belki yetişemem nöbete.
Burdan daha epey sürer şu tepe
Başka vakit görüşürüz inşallah.'
'Selametle koç yiğidim eyvallah
Fakat bari, şu paketi olsun al.'
'Eksil olma, tütün içmem, hoşça kal! '
Bir söz daha: 'Neredesin? ' 'İlerde,
Kanlı sırtın önündeki siperde.'
Böyle deyip şahin gibi süzüldü,
Sanki bir aslandı çözüldü.

* * *
Kanlı sırtın önünde eğlenirmiş bu aslan
Fakat bilmem bu toprağın kansız yeri neresi
Düşmanlar da şahittir ki, seller gibi çağlayan
Türk kanıyla yoğrulmuştur bütün dağı, deresi
Sen de işte o fedakâr erlerdensin ey yiğit!
Vazifen pek mukaddestir, ama durma haydi git
Adı neydi, nereliydi? Sormadım kendine,
Fakat onun Türk olduğu lisanından belliydi,
Adı Mehmet, ya Ahmed'miş anlamaya hacet ne?
Oradaki yiğitlerin hepsi de bir halliydi.
Hepsi dindar, hepsi nazik, hepsi tosun, hepsi mert
Hepsinde de düşman kini bir onulmaz acı dert
Selam size, ey Bursa'nın, Ankara'nın, Konya'nın
Vatan için ölümleri şeref bilen evladı!
Emin olun, sizden akan bir damlacık al kanın
Elemiyle bir milletin bütün ruhu kanadı.
Şimdi hala, nerde görsem kabalaklı bir asker
Hatırıma gelir hemen namaz kılan o nefer.

Hiç yorum yok:

Powered By Blogger