15 Eylül 2007 Cumartesi

NAMAZDA HUŞU 44

HUŞÛ


“Allah”ı bilenin hâlidir, “huşû”!.





HUŞÛ,

ALLAH İNDİNDE HİÇLİĞİNİ FARKETMEKTİR!


Sen kendi varlığının ve bütün bu varlığın HİÇ olduğunu anlayıp idrak ettiğin zaman yaşadığın hâli adı: HUŞÛdur.

“Allah’tan ancak Alim olanlar haşyet duyarlar” âyeti işte buna işaret eder.

Dolayısıyla Allah korkulacak ötedeki bir Tanrı değil , kendisinden haşyet duyacak Vahid’ül Ahaddır!



“HUŞÛ” OLMAZSA, Mİ’RÂC OLMAZ!


Önce sizin de duymuş olabileceğiniz iki ayete işaret edelim;

“VAY HÂLİNE O NAMAZI EDÂ EDENLERİN Kİ, NAMAZIN ANLAMININ FARKINDA DEĞİLDİRLER “ (107-4/5)

“ONLAR NAMAZDA HUŞÛ İÇİNDEDİRLER” (23-2)

“HUŞÛ” kesinlikle bilelim ki “KORKU” değildir!

“ALLAH” azâmetini farkeden insanın, bu sonsuz yücelik yanında kendi “hiç”liğini farketmesi; ve bunun sonucunda da hissettikleridir “HUŞÛ”!.

Bu âyetlerin anlamlarını yeterince anlayamayanlar, “sen namazda dünyadan yeteri kadar arınamıyorsun, Allah’a yönelmiyorsun, dolayısıyla namazın kabul değildir; gibi hükümler verirler...

Oysa bu yorum, bu anlayış tamamen yanlıştır!. Çünkü namaz, birinci derecesinde söylediğim gibi, kılınma şekliyle, senin ölümötesi azaptan cehennemden korunman için gerekli olan enerjiyi sağlayacaktır.

Burada “huşû olmazsa, olmaz” denmesi, “Mi’râc olmaz” anlamınadır!. “Allah’a vusûl olmaz”, anlamınadır!.



HUŞÛ, HER AN YAŞANABİLİR!


Huşû”; erişilen bir idrâk, edinilen bir müşahedenin sonucudur.

“Huşû “ namaza mahsus değildir, her an yaşanabilir; dolayısıyla da namazı kapsamına alır...

"Allah"ı bilenin hâlidir "huşû"...

Ahmed Hulûsi

Hiç yorum yok:

Powered By Blogger