30 Eylül 2007 Pazar

Namaz'da Gaflet
Bildiğiniz gibi İslam Hukuku adında bir grubumuz var. Bu grup üyelerimizden biri aşağıdaki soruları sormuş:

SORU:
saygılar, ALLAH,IN BEREKETİ VE RAHMETİ ÜZERİNİZE OLSUN.
1-NAMAZDA İSTEMEYEREK DALMAK GÜNAH MI?KABUL OLMA DERECESİ NEDİR?
2-TEREVİH NAMAZLARINDA BAZEN SURELERİ OKURKEN İMAM BEYE YETİŞEMİYORUM VE ERKEN SELAM VERMEK ZORUNDA KALIYORUM, SİZCE GÜNAH MIDIR VEYA KABUL OLMAMA GİBİ Bİ DURUMU VAR MIDIR?

CEVAP:

Değerli kardeşim namaz konusuyla ilgili iki güzel soru sormuşsunuz,
Allah niyetinizi halis kılsın. Sırasıyla cevaplamaya çalışalım:

1. NAMAZDA İSTEMEYEREK DALMAK GÜNAH MI?
Namaz Kur'an-ı Kerim'de üzerinde hassasiyetle durulan, dinimizin temel
ibadetidir ve namazda asıl olan HUŞU içerisinde olmaktır. Hepimizin
çok iyi bildiği ve namazlarında sık sık okuduğu Maun suresinde yüce
Allah şöyle buyurmaktadır: "YAZIKLAR OLSUN O NAMAZ KILANLARA Kİ ONLAR,
KILDIKLARI NAMAZDAN GAFİLDİRLER". Müfessirler namazdan gafil olmayı.
Namazın gerektirdiği huşu içerisinde olmamak, namaza gereken önem ve
ciddiyeti vermemek, namazı oyun ve eğlenceye çevirmek şeklinde
yorumlamaktadırlar. Dolayısıyla bir mü'minin gerçekten namaz
kılmasının ön şartı gaflette olmaması, sizin deyiminizle dalmamasıdır.
Ancak insanlar çeşitli sebeplerle namazlarında huşudan uzak
olabilmekte, dünya işlerini düşünmeye dalabilmekte ve namazlarıın
gerektiği gibi eda edememektedirler. Namazda insanların gaflete
düştüklerinin bir delili olarak Fıkıh kitaplarında şöyle bir olay
anlatılır: Bir gün bir adam bir kese altınını kaybeder. Ne kadar
aradıya bulamaz. Soruşturuken kendsine İmam-ı Azam'a gitmesi tavsiye
edilir. O da İmam-ı Azam'a gelerek durumu anlatır. İmam-ı Azam'a ona:
Bu gece sabaha kadar namaz kıl bulursun der. Adam evine döner
abdestini alır ve namaz kılmaya başlar. Daha 3. rekata gelmeden
kesesini nerede düşürdüğünü hatırlar. Zira, namaza durduğunda o gün
nerelerden geçtiğini, nereye gittiğini, nerede düşürmüş olaibleceğini
düşünmeye başlamıştır. İşte insanların namazda huşu içerisinde
olabilmelerinin ne kadar zor olduğunu gösteren bu menkıbeden bizim
çıkaracağımız ders, tek başına değil, mümkün olduğu kadar daha fazla
cemaatle namaz kılmaya gayret etmemizdir. Cemaate de devam etsek yine
de huşuyu bulamayabiliriz. Bu taktirde namazımızda daima Allah'ın
huzurunda olduğumuzu aklımızdan çıkarmamaya gayret etmeliyiz. Nasıl ki
beldemize gelen büyük bir devlet adamı, vali yönetici vs. karşısında
edebi bozmamaya gayret ediyorsak, namazda da aynı şekilde olmalıyız.
Dünyaya ilişkin diğer bütün işlerimizden sıyrılmalı ve Allahın
huzurunda olduğumuzun farkında olmalıyız. Mevlana Celaleddin Rumi der
ki: "Ben namaza durduğum zaman, tekbir alırken bütün dünya işlerimi
iki elimin üstüne koyar ve tekbirle birlikte onları arkama atarım".
Mevlana'nın kastı namazda Allah ile kendisi arasında dünyaya ilişkin
işleri sokmadığıdır. Bizler de böyle kılabilmeliyiz. Dolayısıyla
namazda gafil, olmak, Allahın huzurunda olduğunun bilmemek yada
unutmak, hoş karşılanan bir tutum değildir. elbette ki bu durum zaten
istemeyerek olur, hiç kimse ben namazda dalayım da namazın nasıl
bittiğini farketmeyeyim diye düşünmez.

Günah olması kısmına gelince; elbette bunun büyük bir günah olduğu
söylenemez. Ancak, kendimiz de dahil olmak üzere alemleri yoktan var
eden yüce yaratıcı karşısında gaflet içerisinde bulunmak hoş bir durum
da değildir. Bu şekilde kılınan namazların kabul olup olmadığı
meselesine gelince; biz fıkıhçılar olarak ancak dış şartlara bakarız,
abdestiniz varmı, tekbiri doğru aldınız mı, kıraati yaptınız mı, vs.
bunun dışında kalan manevi haller ise fıkhen değerlendirmeye tabi
tutulamaz. Zahire göre hükmederek şekil şartları yerine getirilen her
ibadetin geçerli olduğu söylenebilir. ancak bu ibadetlerin Allah
katında makbul olup olmadığını ancak Allah ve o ibadeti yapanlar
bilebilirler
Allah bizleri namazlarında huşu içerisinde olan kullarından eylesin.

Diğer sorunuza gelince;

2. TEREVİH NAMAZLARINDA BAZEN SURELERİ OKURKEN İMAM BEYE YETİŞEMİYORUM
VE ERKEN SELAM VERMEK ZORUNDA KALIYORUM

Namazda imama uymak demek, her yönüyle ona tabi olmak demektir.
Namazlarda imamin kıraati, hanefi mezhebine göre cemaat için de
yeterlidir. Cemaatin ayrıca kıraatine gerek yoktur. Eğer Şafii iseniz,
fatihayı okumak vaciptir, hanefi iseniz kıraate gerek yoktur. Sizin
kastınız kaide-i ahire oturuşundaki kıraat ise, bu sünnettir, hiç bir
şey okunmasa bile imamın okuması yine yeterlidir. Dolayısıyla
yetiştirme gibi bir sorun yoktur.

erken selam vermekle kastınız, imamdan önce namazdan çıkmaksa,
namazınız bozulur iadesi gerekir. Yok eğer kıraati tamamlamadan selam
vermekse herhangi bir sakıncası yoktur.

http://islam-hukuku-sayfasi.blogspot.com

Hiç yorum yok:

Powered By Blogger