15 Eylül 2007 Cumartesi

HUZURA VARIŞ 4

Huzura Varış -4- (Namaz Dosyası)




Beş Vaktin İfade Ettikleri Mânâlar...



"Demek, vazife-i fıtrat(yaratılış vazifesi) ve

esâs-ı ubûdiyet(kulluğun esası) ve kat’î borç(kesinlikle borç) olan namaz,

şu vakitlerde lâyıktır ve enseptir(uygundur)."

Risâle-i Nur Külliyâtı / Dokuzuncu Söz









İnsan bir hülâsa(öz)...

Fatiha hülâsa...

Namaz hülâsa..

Namazdan sonraki tesbihler de bir hülâsa...



Bir “gün” de, zaman itibâriyle,bütün zamanların bir hülâsasıdır.



İnsan, namaz vakitlerinde, kainatın, dünyanın ve kendisinin ömürlerini, bir günlük sayfada okur, bir günlük perdede seyreder, tefekkür eder.



Kainat yaratıldığı gibi, insan da yaratılmıştır.

Dünyada mevsimler olduğu gibi, insanında ömründe mevsimler vardır.

İnsanın bir gençliği, bir ihtiyarlığı olduğu gibi,dünyanında gençliği ve ihtiyarlığı vardır.

İnsan nasıl ki başka bir âleme geçecek, dünya da, kainatla beraber başka bir âleme geçecektir.



5 vakit namazın kılındığı vakitlere dikkat edersek, bu hakikatlere işaretler olduğunu farkederiz.

Bizim günübirlik müşahede ettiğimiz değişimler, küllî, kapsamlı değişimleri, kâinat çapındaki değişimleri ihtar eder.



Kainatın bir ömrü vardır.

Dünyanın bir ömrü var,

insanın da bir ömrü vardır.

Bu beş vakitte, bu 3 ömür zamanlarındaki büyük değişimlere işaret vardır.





Evet...namaz vakitlerinde insan, kainatın, dünyanın ve kendisinin ömrünü, birgünlük sayfada okur, birgünlük perdede seyreder, tefekkür eder.



Dünyanın ömrüne göre:

Sabah namazı : İlkbahara..

Öğle : Yaz mevsimine...

İkindi : Güz mevsimine...

Akşam : Güz mevsimi sonunda pek çok mahlûkatın vefatına, kış uykusununa çekilip, gözden kayboluşlarına...

Yatsı : Kışın, beyaz kefeniyle yeryüzünü örtmesine...

Gece vakti : Kış sonuna

İkinci sabah : Kıştan sonra yeni gelen bahara işaret eder...



İnsanın ömrüne göre:

Sabah vakti : Anne rahmine düştüğü zamana..

Öğle : Gençlik kemâline...

İkindi vakti : İhtiyarlığa..

Akşam vakti : Vefatına...

Yatsı: : Geride hatırlanan şeylerinin de unutulduğu zamana..

Gece vakti : Kabir âlemine

İkinci sabah : Kabirden kalkışına işaret ediyor.



Âlemin ömrüne göre:

Sabah : Semâvât ve arzın yaratılmasından, birinci gününe..

Öğle : İnsanın yaratılıp da, dünyaya gönderildiği zamana...

İkindi : Asr-ı saadetin yaşandığı devre..

Akşam : Kıyametin kopması zamanına...

Yatsı : Bu âlemin artık bütün bütün kapanmasına...

Gece vakti : Berzah âlemine...

İkinci sabah : Haşir sabahına işaret ediyor.



İşte bu vakitlerde, insan kendi ömrünü müşahede ettiği gibi, dünyanın ve kainatın ömürlerini de hatırlar. Ve bu vakitlerde Kadîr’i Zü’l-Celâl’in azametli tasarrufunu, işlerini, kainatı halden hale çevirmesini, ve kudret mucizelerini,bunlarla beraber, her değişimle lutfedilen nimetleri hatırlar.



"Demek, vazife-i fıtrat(yaratılış vazifesi) ve esâs-ı ubûdiyet(kulluğun esası) ve kat’î borç(kesinlikle borç) olan namaz, şu vakitlerde lâyıktır ve enseptir(uygundur)." Risale-i Nur Külliyâtı / Dokuzuncu Söz



Burada yeri gelmişken ömür ve namazla alâkalı, mübarek bir insanın kendi namazında hissettiklerini paylaşmak istiyorum. Kendisi şöyle ifade etmişti:



“Bir namaz boyunca da, insan tekrar tekrar, kendini doğumundan ölümüne seyrediyor .

Namaza başlarken getirilen tekbirle, şu imtihan dünyasına giriyoruz. Kıyamda duruşumuz, gençliğimiz; rükûa varışımız, ihtiyarlık; secde, vefatımız; iki secde arası, kabir tahtasına başımızı vuruşumuz; ikinci secde, tamamen berzahta oluşumuz; tekrar ayağa kalkmamız, haşrolunmamız...”

Hiç yorum yok:

Powered By Blogger